https://newerajournal.com/index.php/newera/issue/feed NEW ERA INTERNATIONAL JOURNAL OF INTERDISCIPLINARY SOCIAL RESEARCHES 2025-06-25T00:00:00+03:00 Editör editornewera@gmail.com Open Journal Systems <p><strong>Derginin orijinal adı:</strong> NEW ERA INTERNATIONAL JOURNAL OF INTERDISCIPLINARY SOCIAL RESEARCHES</p> <p><strong>Kuruluş yılı:</strong> 2016</p> <p><strong>ISSN:</strong> 2757-5608</p> <p><strong>Sınıfı:</strong> Uluslararası İndeksli ve Uluslararası Hakemli</p> <p><strong>Yayım dili:</strong> Türkçe (Tüm lehçeler), İngilizce, Rusça</p> <p><strong>Yayım dönemleri:</strong> Şubat, Nisan, Haziran, Ağustos, Ekim, Aralık</p> <p>Dergi, Türkiye ve dünyanın farklı bölgelerinden sosyal bilimlerin çeşitli alanlarında özgün, daha önce yayımlanmamış ve başka bir yere değerlendirilmek üzere gönderilmemiş çalışmaların bilim dünyasına kazandırılması amacıyla kurulmuştur.</p> <p>Gönderilen makaleler, ilgili bölüm editörü tarafından değerlendirildikten sonra, alanında uzman en az 2 veya 3 bağımsız ve dış hakeme atanır. Her makale, çift taraflı kör hakemlik süreciyle (yazarların ve hakemlerin kimlikleri gizli tutularak) incelenmektedir. Hakem raporları doğrultusunda yazarlara iletilen düzeltme talepleri, en kısa sürede tamamlanarak editöre geri gönderilmelidir.</p> <p>Dergimiz, Açık Dergi Sistemi (Open Journal System; OJS) aracılığıyla araştırma makalelerini çevrimiçi olarak kabul etmekte ve yayımlanan tüm makaleleri sınırsız erişim kolaylıklarıyla paydaşların kullanımına sunmaktadır. Açık Dergi Sistemleri, abonelik tabanlı sistemlere kıyasla ulusal ve uluslararası düzeyde daha geniş bir okuyucu kitlesine ulaşarak makalelerin görünürlüğünü ve etki düzeyini artırmaktadır. Ayrıca, OJS sistemleri; indeksleme, tekrar erişim, serbest erişim ve çoğaltma gibi konularda araştırmacılara önemli avantajlar sağlamaktadır.</p> <p>2016 yılından itibaren dergide yayımlanan tüm makalelere DOI (Digital Object Identifier – Sayısal Nesne Tanımlayıcı) numarası atanmıştır. Ayrıca, Ocak 2020'den itibaren makale yazarlarının tümünün ORCID numaralarını makale başlık sayfasında belirtmeleri zorunludur. ORCID numarası bulunmayan yazarlar, <a href="http://www.orcid.org" target="_new" rel="noopener">www.orcid.org</a> adresinden kayıt olarak numara almalıdır. ORCID numarası eksik ya da hatalı olan makaleler değerlendirmeye alınmayacaktır. Makale gönderim sürecinde <strong><a href="https://newerajournal.com/index.php/newera/libraryFiles/downloadPublic/13">Başlık Sayfasının </a></strong>eksiksiz olarak doldurulması gereklidir.</p> <p><strong>Editörler</strong></p> <ul> <li> Prof. Dr. Nurhan KOÇAN (Bartın Universitesi)</li> <li>Assoc. Prof. Dr. Kanysh BIBEKOV (Nazarbaev Üniversitesi)</li> <li>Dr. Zhuldyz SAKHI (İstanbul Ticaret Üniversitesi)</li> </ul> <p><strong>Değerlendirme süreci:</strong> Çift kör hakem</p> <p> </p> https://newerajournal.com/index.php/newera/article/view/359 MULTICULTURAL COUNSELING COMPETENCY OF TURKISH COUNSELORS BASED ON DEMOGRAPHIC VARIABLES 2025-02-04T10:40:37+03:00 Nizamettin KOÇ nzk0006@gmail.com Marie KRASKA kraskmf@auburn.edu <p style="font-weight: 400;">This study reports the multicultural counseling competency of Turkish counselors based on based on their a) gender, b) ethnicity, c) religion, d) years of experience in counseling, e) age and counselors' level of interaction with clients from culturally diverse backgrounds. The Multicultural Counseling Inventory was translated into Turkish and adapted to demographics of Türkiye’s population since the sample of the study was Turkish counselors. 97 counselors who at least have a bachelor degree or more from a Turkish counseling program and also currently work in private practice, in the K-12 school systems and in universities in Türkiye participated the study. The findings of the study showed that counselors have different multicultural counseling competency scores in terms of various demographic variables. The different scores were especially apparent in the years of experience which indicated that experience in the counseling field enhances the multicultural counseling competency of counselors. Moreover, the results revealed a statistically significant correlation between the extent of contact with culturally diverse clients and the participants' overall MCI scores. Additionally, the study demonstrated that counselors improve their multicultural counseling skills by working with clients from different cultural backgrounds. As a result, counselors are encouraged to engage with more culturally diverse clients and remain attentive, empathetic, and open-minded when providing services to enhance the quality of their counseling practice.</p> 2025-06-25T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 NEW ERA INTERNATIONAL JOURNAL OF INTERDISCIPLINARY SOCIAL RESEARCHES https://newerajournal.com/index.php/newera/article/view/398 VERİ MADENCİLİĞİ YÖNTEMLERİYLE ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİNE YÖNELİK TÜKETİCİ DAVRANIŞLARININ KEŞFİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ 2025-05-12T14:53:16+03:00 Samet KIZILIRMAK smtkzlrmk59@gmail.com Timuçin BARDAK timucinb@bartin.edu.tr Bülent KAYGIN bkaygin@bartin.edu.tr Rıfat KURT rkurt@bartin.edu.tr <p>Odun dışı orman ürünleri; gıda, ilaç, kozmetik ve tarım gibi çeşitli sektörlerde kullanılan bitki ve hayvan kökenli ürünlerdir. Bu özelliklerinden dolayı, odun dışı orman ürünleri insan yaşamının vazgeçilmez bir bileşenidir. Bu nedenle, insanlar ile odun dışı orman ürünleri arasındaki ilişki araştırmaya değer bir konudur. Bu çalışma, tüketicilerin odun dışı orman ürünlerine yönelik bilgi düzeylerinin ve tutumlarının demografik özelliklere (cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, meslek, gelir ve medeni durum) göre farklılık gösterip göstermediğini belirlemeyi amaçlamaktadır. Araştırma örneklemi Türkiye’de ikamet eden tüketicilerden oluşmaktadır. 700 katılımcıya anket uygulanmış ve toplanan veriler SPSS istatistik programı kullanılarak analiz edilmiştir. Ayrıca, veri setleri arasındaki ilişkileri ilişkilendirme kuralları aracılığıyla ortaya koymak amacıyla önemli bir veri madenciliği yöntemi olan FP-Growth algoritması kullanılmıştır. Bu ilişkilendirme kurallarının belirlenmesinde RapidMiner yazılımı kullanılmıştır. Sonuçlar, demografik özelliklerin tüketici davranışlarının çok yönlü yapısına katkıda bulunduğunu ortaya koymaktadır. FP-Growth algoritmasına göre, cinsiyet en çok tercih edilen ürünü önemli ölçüde etkilemektedir. Ayrıca, bu ürünlere yönelik farkındalık düzeyinde eğitim düzeyi, medeni durum ve yaşa göre değişiklikler gözlemlenmiştir. Genel olarak, elde edilen bulgular, pazarlama stratejilerinin geliştirilmesine ve tüketici farkındalığını artırmaya yönelik girişimlere rehberlik edebilecek değerli bilgiler sunmaktadır.</p> 2025-06-25T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 NEW ERA INTERNATIONAL JOURNAL OF INTERDISCIPLINARY SOCIAL RESEARCHES https://newerajournal.com/index.php/newera/article/view/397 FİLDİŞİ SAHİLİ’NDE SOSYAL MEDYANIN SİYASİ VE ETNİK NEFRET SÖYLEMİNİN YAYGINLAŞMASINDAKİ ROLÜ: TİKTOK ÖRNEĞİ 2025-04-28T18:09:17+03:00 Awa KONE kone46551@gmail.com Abdulhamit AVŞAR aavsar@ticaret.edu.tr <p style="font-weight: 400;">İnternetin yaygınlaşmasıyla birlikte sosyal medya platformları giderek artan sayıda kullanıcı ve paylaşılan içerik ile toplumsal ilişkilerde etkin bir rol oynamaya başlamıştır. Bu platformlar hemen tüm toplumlarda yeni bir toplumsal ilişki modeli ortaya çıkarmış, geleneksel iletişim süreçlerinin niteliklerinde önemli dönüşümlere yol açmıştır. Ancak sosyal medya, iletişimi kolaylaştırma konusunda insanlığın önünü açarken, nefret ve yabancı düşmanlığı içeren yorumlar, siber taciz, telif hakkı ihlali ve kişisel verilerin paylaşılarak özel hayatın gizliliğinin tehlikeye atılması gibi olumsuzlukları ve suistimalleri de beraberinde getirmiştir. Bu durum Fildişi Sahili gibi demokratik gelişme sürecini henüz tamamlayamamış toplumlarda siyasi ve etnik fay hatlarını derinleştirici bir rol üstlenebilmektedir. Çalışmada, Fildişi Sahili’nde sosyal medyanın siyasi ve etnik nefret söyleminin yaygınlaşmasındaki rolü incelenmiştir. Örnek platform olarak da TikTok ele alınmıştır. Çünkü, bu mecra Fildişi Sahili’nde en yaygın ve etkili sosyal medya platformlarından biridir. Bu amaçla Ağustos-Aralık 2024 tarihleri arasında paylaşılmış nefret söylemi içeren 352 paylaşımdan oluşan bir örneklem seçilmiş ve MAXQDA programı aracılığıyla içerik analizleri yapılmıştır. Sonuçta, TikTok yoluyla belirli bir gruba yönelik eleştirilerin siyasi saldırı için bir basamak olarak kullanıldıkları, bu tutumun çeşitli topluluklar arasındaki uçurumları giderek daha görünür hale getirdiği görülmüş, bu bağlamda TikTok’un Fildişi Sahili’nde siyasi ve etnik nefret söylemini yaygınlaştırıcı rol oynadığı ortaya konulmuştur.</p> 2025-06-25T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 NEW ERA INTERNATIONAL JOURNAL OF INTERDISCIPLINARY SOCIAL RESEARCHES https://newerajournal.com/index.php/newera/article/view/389 YAŞLANAN BİR NÜFUSA UZUN VADELİ HİZMETLER VE DESTEKLER: UYGULAMA STRATEJİLERİ 2025-04-09T15:43:02+03:00 Fulya ŞENAY AVCI fulyasavci@gmail.com Rabia KÜÇÜKDAĞ ekinrabiakckdg@gmail.com Sibel GÜMÜŞ sibelgumus462@gmail.com <p>21.yüzyıl, insan ömrünün uzaması ve doğurganlık oranlarının düşmesine, küresel ölçekte hızla yaşlanan bir nüfus yapısına tanıklık etmektedir. Bu demografik değişim ve dönüşüm, sağlık ve sosyal hizmet sistemleri üzerinde derin etkiler yaratmaktadır. Uzun ömürlülüğün artışı ve doğurganlık oranlarının azalmasıyla şekillenen bu süreç, sürdürülebilir kalkınma politikalarının yeniden değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle yaşlı bireylerin bağımsızlıklarını koruyarak yaşam kalitelerini artırmak için uzun vadeli hizmetler ve destek mekanizmalarının etkin bir şekilde uygulanması oldukça önem arz etmektedir. Bu çalışma, yaşlanan nüfus için sürdürülebilir ve erişilebilir uzun vadeli bakım hizmetlerini geliştirmeye yönelik stratejileri ele almakta ve bu konuda neler yapılabileceğinin önemine dikkat çekmektedir. Araştırmada, yaşlı bakımı için kurumsal hizmetler, evde bakım, toplum temelli destekler ve teknolojik yeniliklerin entegrasyonu gibi temel bileşenler incelenmiştir. Bununla birlikte, hizmetlerin mali sürdürülebilirliği, bakım personelinin eğitimi ve multidisipliner yaklaşımların uygulanması gibi önemli konular tartışılmıştır. Ayrıca, Türkiye gibi yaşlanan nüfusa sahip ülkeler için uygulanabilir stratejiler önerilmektedir. Çalışmada, uzun vadeli hizmetlerin etkin bir şekilde uygulanabilmesi için politika yapıcılar, sağlık ve sosyal hizmet sağlayıcıları ile toplumun tüm paydaşlarının iş birliği içinde çalışması gerektiği vurgusu yapılmaktadır. Yaşlı bireylerin ihtiyaçlarına duyarlı, entegre ve kapsayıcı hizmet modellerinin geliştirilmesi hem bireysel hem de toplumsal düzeyde yaşlanma sürecini daha sağlıklı ve sürdürülebilir hale getireceğinden dolaylı da önemli bulunmaktadır.</p> 2025-06-25T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 NEW ERA INTERNATIONAL JOURNAL OF INTERDISCIPLINARY SOCIAL RESEARCHES https://newerajournal.com/index.php/newera/article/view/416 KÜLTÜREL DEĞİŞİM ARAŞTIRMALARINDA METODOLOJİK ÇEŞİTLİLİK: TÜRKİYE VE KÜRESEL ÖRNEKLER ÜZERİNDEN KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ 2025-06-02T10:34:19+03:00 Gıyasettin YILDIZ gyildiz2121@gmail.com <p>Bu çalışma, 2014-2024 yılları arasında küresel ölçekte sosyal medya, yapay zekâ ve göç dinamiklerinin kültürel dönüşümlerdeki artan etkisi nedeniyle metodolojik yaklaşımların revizyonunu zorunlu kılan bir bağlamda, nitel yöntemlerle kültürel değişimi inceleyen 65 araştırmayı sistematik bir derleme ile analiz etmektedir. Türkiye özelinde, Osmanlı'dan günümüze uzanan tarihsel kırılmalar, neoliberal kentleşme politikaları, Suriyeli mülteci entegrasyonu ve iklim krizinin çok katmanlı etkileri, kültürel değişim çalışmalarına teorik ve metodolojik bir zenginlik katmaktadır. Araştırma, katılımcı gözlem, derinlemesine mülakat, söylem analizi, netnografi, görsel analiz ve yapay zekâ destekli nitel yöntemleri içeren çalışmaları NVivo yazılımıyla tematik içerik analizine tabi tutmuştur. Bulgular, dört ana temada yapılandırılmıştır: (1) Mikro düzeyde içgörü sağlayan geleneksel etnografik yöntemler, (2) dijital pratikleri görünür kılan dijital/netnografik teknikler, (3) sembolik ve tarihsel katmanları çözümleyen görsel analizler, (4) geniş veri setlerinden sistematik sonuçlar üreten yapay zekâ uygulamaları. Çalışma, kültürel değişimin karmaşıklığını anlamak için disiplinlerarası iş birliği, etik duyarlılık ve çoklu metodolojik entegrasyonun kritik olduğunu vurgulayarak, gelecek araştırmalara yönelik kavramsal ve yöntemsel bir çerçeve sunmaktadır.</p> 2025-06-25T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 NEW ERA INTERNATIONAL JOURNAL OF INTERDISCIPLINARY SOCIAL RESEARCHES https://newerajournal.com/index.php/newera/article/view/400 HAYALLER VE GERÇEKLİK ARASINDA: SANDRA CISNEROS’UN MANGO SOKAĞI’NDAKİ EVİNDE MEKANSAL HAFIZANIN İZLERİ 2025-04-29T16:10:23+03:00 Irem Sevin KORKMAZ korkmaz-irem@outlook.com <p style="font-weight: 400;">Bu makale, Sandra Cisneros'un yarı otobiyografik eseri <em>Mango Sokağı’ndaki Ev</em>’de, evi mekansal anılar olarak rüya ve gerçekliğin metinsel alanlarını ayrıntılı olarak inceliyor. Cisneros, karakterlerin mekanla ilişkilendirdiği anılar ve semboller aracılığıyla her karakterin bireysel ve toplumsal destek bağlarını sorgulamasına olanak tanıyor. Bir mekan, yalnızca yaşanacak bir yer olarak değil, aynı zamanda karakterlerin duygusal ve psikolojik gelişimini keşfetmek için hayati ve benzersiz bir araç olarak da öne çıkıyor. Lüks hikayede edebi motivasyon olarak mekan, kimlik inşası ve bu bağlamdaki anlatı teknikleri ve sembolleri rüyalar ve gerçeklik arasındaki ikilik arasında tanımlanan geçirgenlik, Cisneros'un okuyucularını inanılmaz bir seri boyunca karakterlerinin iç mekanlarına, anılarına götürmesine olanak tanıyor. Bu anlatının farklı alanları dengeleme şekli, okuyucunun bunu eleştirel bir gözle görmesini sağlıyor. Cisneros, hikayeleri yalnızca bir anlatı birimi olarak olay örgüsüyle sınırlı olmayan, aynı zamanda karakterler arasındaki ve insanlar arasındaki alanın bir anlamda daha önemli olduğu bir yazardır. Bu nedenle makale Cisneros'un karakterlerinin yakın çekimlerini, katmanların ortaya çıkan aşınmasını ve mekansal öğelere dayalı anlamların provasını ve edebiyatın kendisini mekansal birimlere yerleştirme biçimini inceler. Ayrıca, okuyucuya ait karakterlerin iç dünyalarına ve kimlik arayışlarının hassas yapısına dair zengin bir bakış açısı sunar.</p> 2025-06-25T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 NEW ERA INTERNATIONAL JOURNAL OF INTERDISCIPLINARY SOCIAL RESEARCHES https://newerajournal.com/index.php/newera/article/view/408 ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN VE ÖĞRETMEN ADAYLARININ SONSUZLUK KAVRAMINA YÖNELİK METAFORİK İMGELERİ 2025-05-14T13:57:53+03:00 Arzu KARACAKÖYLÜ arzu_2209@hotmail.com Nurullah ŞİMŞEK nurullah4006@gmail.com <p>Eğitimde metaforlar sadece dilbilimsel bir yaklaşım olarak değil aynı zamanda kavramsal veya zihinsel bir yapı olarak ele alınmaktadır. Bu bağlamda, metaforlar yalnızca kelimelerle ifade edilen bir dilsel ifade biçimi değil, aynı zamanda düşünce ve kavrayışla ilgili bir boyuta da sahiptir. Metaforların, kavramların zihinsel temsillerinin anlaşılmasını kolaylaştırma potansiyeli dikkate alındığında, sonsuzluk gibi soyut ve karmaşık bir kavramın anlaşılmasında da etkili bir araç olarak işlev görebileceği öngörülmektedir. Bu çalışmanın amacı, ortaokul öğrencilerinin ve öğretmen adaylarının sonsuzluk kavramına yönelik metaforik imgelerini incelemektir. Öğrenim düzeyi ve cinsiyete göre metaforik imgeler karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Bu amaç doğrultusunda 488 katılımcıdan toplanan veriler değerlendirilmiştir. Elde edilen anlamlı veriler, kavramsal metafor teorisinin kuramsal çerçevesi doğrultusunda incelenmiştir. Katılımcıların yazılı ifadeleri, hedef alan, kaynak alan ve bu iki alan arasındaki ilişki bağlamında ayrıntılı bir şekilde analiz edilmiştir. Analiz sonuçları, katılımcıların önemli bir kısmının sonsuzluk kavramına yönelik metaforik düşünme sürecinde zorluk yaşadığını ortaya koymaktadır. Katılımcılar, ağırlıklı olarak duygusal-manevi sonsuzluk kategorisinde metaforik imgeler geliştirmiş, buna karşın en az matematiksel sonsuzluk kategorisinde imgeler üretmişlerdir. Ayrıca, katılımcıların sonsuzluğu metaforik olarak çoğunlukla potansiyel bir süreç bağlamında açıklamaları, sonsuzluk kavramının tarihsel gelişimi ile paralellik göstermektedir. Elde edilen bu sonuçlar ışığında, farklı yaş grupları, meslek grupları ile disiplinlerde sonsuzluk kavramına yönelik metaforik algıların detaylı bir şekilde incelenmesi önerilmektedir.</p> 2025-06-25T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 NEW ERA INTERNATIONAL JOURNAL OF INTERDISCIPLINARY SOCIAL RESEARCHES https://newerajournal.com/index.php/newera/article/view/413 MÜSLÜMANLARIN İSLAM'I YANLIŞ TEMSİLİ BAĞLAMINDA İSLAM'IN OLUMSUZ İMAJI VE İSLAMOFOBİ 2025-05-16T01:07:04+03:00 Dilek ERMEÇ dermec16@hotmail.com <p>Bu makale, İslam’ın günümüzdeki olumsuz imajının sadece dışsal etkenlerle değil, aynı zamanda Müslüman toplumların içinden kaynaklanan yanlış temsil biçimleriyle de şekillendiğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Medya ve siyasi söylemler dışarıda bırakılarak, Müslümanların, dînî cehalet, kültürel sapmalar, hurafeler, batıl inançlar ve kadınlara yönelik ayrımcılık gibi uygulamalarla İslam’ı özünden uzak bir şekilde temsil ettikleri vurgulanmaktadır. Kur’ân ve Sünnet’in sunduğu evrensel değerler (adalet, merhamet, eşitlik, ahlak) ile bu yanlış uygulamalar arasındaki derin çelişki, İslam’ın dış dünyada yanlış algılanmasına ve İslamofobinin güçlenmesine yol açmaktadır. Kadınlara yönelik ayrımcılığın, batıl uygulamaların ve şekilci din anlayışının dinî meşrûiyetle sunulması, hem içeride bireylerin dine yabancılaşmasına hem de dışarıda İslam’ın baskıcı ve çağ dışı bir sistem gibi algılanmasına neden olmaktadır.</p> <p>Çalışmada, bu olumsuz temsilleri aşmak için sahih kaynaklara dönüş, hurafelerle mücadele, eleştirel dinî eğitim ve ahlaka dayalı bir temsil anlayışının gerekliliği vurgulanmaktadır. İslam’ın özüne uygun ve bilinçli bir temsilin, hem iç barışı sağlayacağı hem de İslamofobiyle mücadelede en güçlü araç olacağı ifade edilmektedir.</p> 2025-06-25T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 NEW ERA INTERNATIONAL JOURNAL OF INTERDISCIPLINARY SOCIAL RESEARCHES https://newerajournal.com/index.php/newera/article/view/405 ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIK DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ: ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA 2025-05-12T12:19:48+03:00 Zeliha KAYGISIZ ERTUĞ zelihak@ogu.edu.tr <p>Bu çalışmada İşletme Bölümü öğrencilerinin sosyal medya bağımlılık davranışları ve sosyal medya bağımlılığını etkileyen faktörler araştırılmıştır. Araştırmanın evrenini, 2024-2025 Eğitim-Öğretim Yılı Bahar Yarıyılında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İşletme Bölümü’nde öğrenim gören 912 öğrencinin tamamı oluşturmaktadır. Araştırmada tamsayım hedeflense de toplam 400 öğrenciye ulaşılabilmiş ve eksik ya da hatalı anketler elenerek 371 öğrenci üzerinden analizler yapılmıştır. Verilerin toplanmasında araştırmacı tarafından hazırlanan "Kişisel Bilgi Formu" ile Şahin ve Yağcı (2017) tarafından geliştirilen “Sosyal Medya Bağımlılığı Ölçeği-Yetişkin Formu” kullanılmıştır. Çalışmada öncelikle Sosyal Medya Bağımlılığı Ölçeği için Açıklayıcı Faktör Analizi (AFA) uygulanmış, daha sonra AFA’dan elde edilen faktörlerle demografik değişkenler arasında bağımsız örneklemler t testi ve tek yönlü varyans analizi yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; sosyal medya bağımlılığı bakımından öğrencilerin cinsiyetleri ile sosyal medya kullanım süresi, çatışma ve çevre ihmali ve haberdar olma isteği boyutları arasında; öğretim şekilleri ile çatışma ve çevre ihmali boyutu arasında; kaygı durumları ile sosyal medya kullanım süresi ve haberdar olma isteği boyutları arasında; sınıf düzeyi ile çatışma ve çevre ihmali boyutu arasında; ailedeki çocuk sırası ile haberdar olma isteği boyutu arasında; yetiştirilme tarzı ile çatışma ve çevre ihmali boyutu arasında ve okudukları bölümü tercih etme nedenleri ile sosyal medya kullanım süresi boyutu arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur.</p> 2025-06-25T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 NEW ERA INTERNATIONAL JOURNAL OF INTERDISCIPLINARY SOCIAL RESEARCHES https://newerajournal.com/index.php/newera/article/view/407 DİJİTAL OYUN PLATFORMLARINDA IRKÇI ŞİDDET VE AYRIMCILIK ÜZERİNE BİR İNCELEME 2025-05-08T16:37:59+03:00 Sibel ÖZDEN OMUZLU sibelozdenomuzlu@halic.edu.tr Mustafa C. SADAKAOĞLU mustafasadakaoglu@halic.edu.tr <p style="font-weight: 400;">Modern dünyada çeşitli aidiyetlerinden dolayı bireyler farklı bağlamlarda ırkçı şiddet ve ötekileştirmeye maruz kalabilmektedir. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde yirminci yüzyılın ikinci yarısından sonra siyahilere yönelik ötekileştirme ve ırkçı şiddet çözülmesi gereken öncelikli meselelerden biri haline gelmiştir. Ancak günümüzde üstelik ABD’nin en etkili kültürel üretim alanlarında bahse konu fiili durumun neden olduğu küresel imaj kaybını büyüten ürünlere rastlanabilmektedir. Bu minvalde çalışmada birer kültürel taşıyıcı olarak kavranan dijital oyunlarda siyahilere yönelik ötekileştirmenin inşa süreçleri incelenmiştir. Buna göre, dijital oyun anlatılarında siyahilere yönelik ırkçı şiddet ve ötekileştirme meselesi çerçevesinde şekillenen çalışmada; <em>Resident Evil 5, Grand Theft Auto, Far Cry 3, Call of Juarez, Mafia 3 ve Red Dead Redemption </em>olmak üzere toplam altı oyun örneklem olarak ele almıştır.&nbsp;İncelenen oyunlar veri toplama, içerik analizi ve karşılaştırmalı analiz yöntemleriyle incelenerek, oyunların dramatik anlatı ve akışlarında öne çıkan karakter, tür ve tema tercihleri analiz edilmiştir. Araştırma neticesinde dijital oyunların başta toplumsal cinsiyet rolleri olmak üzere etnik, dini ya da sınıfsal aidiyetleri şekillendirme süreçlerinde ve öteki olarak tarif edilen grup ya da bireylerin etiketlenmesinde önemli role sahip olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla dijital oyunların sadece eğlence amaçlı birer ürün olmanın yanı sıra çeşitli ideolojik kodlarla desteklenmiş birer kültürel metin oldukları sonucuna varılmıştır.</p> 2025-06-25T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 NEW ERA INTERNATIONAL JOURNAL OF INTERDISCIPLINARY SOCIAL RESEARCHES https://newerajournal.com/index.php/newera/article/view/409 EBU’L-HASEN EL-MÂVERDÎ’NİN HİLAFET KURAMINDA DEVLET VE HALİFE 2025-05-13T16:56:09+03:00 Osman KAYHAN kayhan025@gmail.com <p>Ebu’l-Hasen El-Mâverdî (450/974-1058) hicrî IV. yüzyılın son çeyreği ile V. yüzyılın ilk yarısında yaşamış, Şâfiî mezhebine mensup önemli bir fakih ve siyaset adamıdır. Daha önce kelam ilmi çerçevesinde sınırlı biçimde ele alınan siyaset teorisi ve devlet idaresi meselesini, İslam düşünce tarihinde ilk defa müstakil bir konu olarak el-Ahkâmü’s-Sultâniyye adlı eseriyle sistematik biçimde incelemiştir. Mâverdî, siyasal düşüncelerini sadece hukukî değil, aynı zamanda ahlaki bir zemin üzerine inşa etmiştir. Dahası Mâverdî bu yönüyle Edebü’d-dünyâ ve’d-dîn, Teshîlü’n-nazar ve ta’cîlü’z-zafer ve Nâsihatü’l-mülûk gibi eserlerinde siyasetle ahlak arasında kurduğu ilişkiyi ayrıntılı biçimde ortaya koymuştur. Sünnî siyaset düşüncesinde önemli bir yere sahip olan Mâverdî’nin fikirlerinin şekillenmesinde, dönemin Abbâsî halifeleri ile bölgesel emirler arasında yürüttüğü elçilik görevleri ve halifeye yaptığı danışmanlıkların katkısı olmuştur. Bu çalışmada, Mâverdî’nin hilafet tasavvuru, özellikle el-Ahkâmü’s-Sultâniyye adlı eseri merkeze alınarak devlet ve halife ekseninde ele alınacaktır. Mâverdî’nin siyaset teorisine yönelik yaklaşımları, sadece yaşadığı döneme değil, kamu hukuku bağlamında ortaya koyduğu ilkeler sayesinde modern devlet yapıları ve kurumlarının şekillenmesinde de etkili olmuştur.</p> 2025-06-25T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 NEW ERA INTERNATIONAL JOURNAL OF INTERDISCIPLINARY SOCIAL RESEARCHES https://newerajournal.com/index.php/newera/article/view/404 GASTRONOMİ VE İNOVASYON TEMALI BİLİMSEL YAYINLARIN BIBLİYOMETRIK ANALİZİ: 2020–2025 DÖNEMİ 2025-06-16T11:50:53+03:00 Eyüp UYANIK eyup.uyanik56@gmail.com Beyza İNAN beyza.inan17@gmail.com Mehmet ESKİOCAK mehmeteskiocak987@gmail.com Gül Damla KILIÇ damla.kilic@belek.edu.tr <p>Bu çalışma, gastronomi ve inovasyon temalarının akademik literatürdeki gelişim dinamiklerini 2020–2025 dönemi odağında bibliyometrik yöntemle analiz etmeyi amaçlamaktadır. İnovasyon, çağdaş bilimsel çalışmalarda yalnızca teknolojik ilerleme değil; aynı zamanda kültürel üretim, tüketici deneyimi ve sürdürülebilir kalkınma süreçlerinin stratejik bir bileşeni olarak değerlendirilmektedir. Gastronomi ise bu dönüşüm içerisinde yenilikçiliği çok boyutlu biçimde içselleştiren bir alan olarak öne çıkmaktadır. Bu kapsamda araştırmada, Scopus veri tabanında yer alan ve belirlenen dönem içinde yayımlanmış 2.182 akademik yayından oluşan bir bibliyometrik veri seti oluşturulmuştur. Bibliometrix R paketi ve Biblioshiny arayüzü kullanılarak gerçekleştirilen analizde; yayınların yıllara göre dağılımı, yazar ve dergi profilleri, anahtar kelime eşleşmeleri, kavramsal kümelenmeler ve atıf örüntüleri incelenmiştir. Bulgular, gastronomi ve inovasyon ilişkili çalışmaların artan bir ivmeyle çeşitlendiğini, disiplinlerarası iş birliklerinin güçlendiğini ve literatürde “quality”, “impact”, “product innovation” gibi temaların ön plana çıktığını göstermektedir. Özellikle “tüketici yenilikçiliği”, “sürdürülebilir gastronomi” ve “deneyim tasarımı” gibi konuların, alanın kavramsal merkezinde yer aldığı görülmüştür. Ayrıca bibliyometrik göstergeler, alanın metodolojik olarak veri temelli, kuramsal olarak ise pazarlama, davranış bilimleri ve gıda teknolojisi gibi disiplinlerle yakın ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. Elde edilen sonuçlar, gastronomi alanında inovasyon eksenli akademik üretimin giderek kurumsallaştığını ve çok boyutlu bir araştırma eksenine dönüştüğünü göstermektedir. Bu bağlamda çalışma, gelecekteki araştırmalar için kapsamlı bir temel teşkil etmeyi ve alan yazına yapısal katkı sunmayı hedeflemektedir.</p> 2025-07-11T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 NEW ERA INTERNATIONAL JOURNAL OF INTERDISCIPLINARY SOCIAL RESEARCHES