COVID-19 SALGINININ TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNE ETKİLERİ1
Özet Görüntüleme: 251 / PDF İndirme: 384
DOI:
https://doi.org/10.51296/newera.43Anahtar Kelimeler:
COVID-19 salgını, Türk bankacılık sektörü, bilanço ve rasyo analiziÖzet
İlk olarak Çin’in Wuhan kentinde görülen Covid-19 virüsü kısa sürede dünyaya yayılarak tüm hayatı ve ekonomik sektörleri olumsuz etkilemiştir. Dünya ülkeleri genelde piyasalara likidite desteği sunulması, düşük faiz oranlı krediler ve kredilerin yeniden yapılandırılması gibi politikalarla salgının olumsuz ekonomik etkilerini azaltmaya çalışarak ekonomide devamlılığı sağlamışlardır. Türkiye’de de hükümet karşılıksız transferler ve destek ödemelerinin yanı sıra bankacılık sektörünü de etkin bir araç olarak kullanmıştır. Özellikle kamu bankaları aracılığıyla düşük faizli, ödemesiz dönemli finansal ürünler sunulmuştur. Bankalar hem makroekonomiden etkilenen hem de etkileyen sistemik önemli kurumlar olduğundan gelişmelerin bankacılık sektörü bilançosuna ve rasyolarına yansımaları önemlidir. Bu çalışmada Covid-19 salgınının 2019-2020 bankacılık sektör bilançoları ve rasyolarına etkisi tablolar ve grafikler yardımıyla analiz edilmektedir. 2020 yılı başlarından itibaren sektörde mevduatlar hızlıca artmıştır. Bu da kriz koşullarında bankalara olan güvenin göstergesidir. Özellikle Haziran 2020’den sonra TP ile YP mevduat arasındaki makas YP lehine artmıştır. Salgının yarattığı kriz koşulları nedeniyle mevduatın krediye dönüşüm oranının düştüğü ve düşme eğiliminin devam ettiği görülmektedir. Destek tedbirleri kapsamında kullandırılan ya da yenilenen krediler nedeniyle kredilerin 2020 yılında arttığı görülmektedir. TP parası kredilerde artış ivmesi düşmesine karşın artma eğilimi 2020 yıl sonuna kadar devam etmiştir. Bu artış da özellikle kamu bankalarının etkili olduğu söylenebilir. YP kredilerde artış eğiliminin Ekim 2020’den itibaren düştüğü görülmektedir. Bu da toplam kredilerin eğilimini düşme yönünde etkilemiştir. Nitekim kredilerin aktifler içindeki yüzdesi özellikle 2020 yılı ikinci yarısında düşmüştür. 2020 yılı boyunca takipli krediler artmıyor görünürken ayrılan karşılıkların oranındaki hızlı artış dikkat çekicidir. Oysa ekonominin gerilediği dönemlerde sorunlu krediler artar. Bu aksi durum destek tedbirleri kapsamında vadesi gelen taksitlerin ötelendiği ya da ödenmeyen kredilerin yenilendiği ile açıklanabilir. Ayrıca Ekim ayı sonrasında takipli alacakların da artış trendinde olduğu görülmektedir. Son olarak Türk bankacılık sektörünün sermaye oranının yüksek olmasına rağmen finansal kaldıraç oranının arttığını da belirtmek gerekmektedir. Tüm bu gelişmeler sonucunda sektörün aktif kârlılık oranının özellikle son 3 ayda önceki yılın aynı dönemine göre azaldığı da görülmektedir.
İndir
Yayınlanmış
Nasıl Atıf Yapılır
Sayı
Bölüm
Lisans
Bu çalışma Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License ile lisanslanmıştır.